19 Mayıs 2012 Cumartesi

Deneme Bir İki

   Blog, sözlük anlamı ile; teknik bilgi gerektirmeden, kendi istedikleri şeyleri, kendi istedikleri şekilde yazan insanların oluşturabildikleri web siteleri imiş. Kelime İngilizce'den "web" ve "log" kelimelerinin birleşmesinden oluşmuş. Blog, günümüzde çoğu insanın kullandığı ve bence gelecekte herkesin mutlaka edineceği birnevi e-günlük. Bende ne zamandır bir blog açmayı planlıyordum fakat kısmet bugüneymiş. Aslında bloğu açma nedenim burada edebiyat parçalamak, hayatımda neler oluyor neler bitiyor sizlere (sizler de kimse artık, denk gelir de birisi okursa işte) anlatmak yahut "bak şu ülkeyi gezdim mutlaka gitmelisin, bak şu şehrin yemekleri harika mutlaka gidip yemelisin" tarzı öneriler sunmak değil. Ki zaten sık sık ülke gezmeye imkanları olan biri değilim. İstanbul dışına çıkabilirse öpüp başına koyan insanlardanım.
   Gelelim bu bloğu açma nedenlerime. Geçen günlerde fark ettim ki okuduğum kitaplar da ilgimi çeken metinlerin sadece altını çizmekle kalabiliyorum. Tabi kitap benimse o da. Eğer kitabı kütüphaneden almışsam değil çizmek başına birşey gelmesin diye dört dönüyorum etrafında. Altını çizdiğim o metinler kitabın bitmesiyle ya rafa kaldırılıyor ya da olur da şansa bala birinin eline geçerse ancak o zaman okunabiliyor. Bu durum uzunca bir zamandır kafamı kurcalıyordu. Bende belki bir blog açmanın bu problemime bir çözüm teşkil edeceğini düşündüm. Okuduğum kitaplardaki güzel cümleleri, önemli metinleri, usta kalemlerden çıkmış yaşam hikayelerini bu şekilde not tutmuş olabileceğim ve bloğum üzerinden geriye dönüp nerede ne okumuşum, neler ilgimi çekmiş hatırlayabileceğim. Bu neden blog açma nedenlerimin yüzde yetmişini oluşturuyor. Diğer nedenlerim de merak ve "herkesin var benim niye yok anne?" hesabı bilirsiniz. Şimdiden herkese teşekkür ediyor ve bloğumun bu güzel 19 Mayıs gününde vatana millete hayırlı olmasını diliyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder